- 22 Kas
- 1 dakikada okunur
Yurt dışına ilk çıkışımdan itibaren dikkatimi çeken bazı temel farklar oldu. Öncelikle, sokaklardaki düzen ve temizlik hemen göze çarpıyor. Çöp, izmarit ya da rastgele atılmış atıklara rastlamak neredeyse imkânsız. Bu, sadece belediye hizmetleriyle değil, bireylerin sorumluluk bilinciyle mümkün oluyor.
İnsanların birbirlerine bakışları ise oldukça farklı. Türkiye’de sıkça duyduğumuz “Ye kürküm ye” anlayışı burada geçerli değil. Kimse kimsenin ne giydiğine, markalı mı yoksa pazardan mı aldığına dikkat etmiyor. Dış görünüşle yargılama yok denecek kadar az. Herkes kendi tercihiyle, rahatça toplum içinde yer alabiliyor.
En çok şaşırdığım konulardan biri ise trafik ışıklarında yaşandı. Yol bomboş olsa bile, insanlar ışığın yeşile dönmesini bekliyor. Ne bir korna sesi duyuluyor, ne de kural ihlali. Bu, kurallara duyulan saygının ve toplumun genel disiplin anlayışının güçlü bir göstergesi.
Sonuç olarak; kurallara uyum, bireysel sorumluluk ve ötekileştirmeyen bakış açıları sayesinde, sosyal yaşam çok daha huzurlu ve dengeli bir hâl alıyor. Kaosun yerini düzen alıyor; stresin yerini güven...